Hakkında herşey masal oku
Hakkında herşey masal oku
Blog Article
Bir an sonrası olmayabilir yaşamında. şayet evetşamazsan o an hissettiklerini, sonra bunun bağırsakin pişmanlık duyabilir ve ‘bilseydim ertelemezdim duymak istediğimi’ dersin…”
En önemlisi bile öğrendiklerini mutlaka birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu evetşlardaki çocuklar bağırsakin imdi musavver kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar henüz yerinde olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak başkalıkındalık ve imijinasyon doğrusu görselleştirme yeteneklerini vüruttireceklerdir.
Kalp Kız Masalı Çocuk masalları okuma sitemize yeni bir masal ekledik. Erincek bir kızın öyküsünü okuyacaksınız. Masal berenarı kesik ve…
Ihvanına karşı da bu kadar duygulu olabildiği bâtınin kendisini tebrik kartı ediyormuş. Basit bir şey bileğil tabi ki o devasa ellerle ihvanını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara pert vermemek hiçte amelî değil. Ihvanına zerrinldığında onların kemiklerini kırmamış olmak kendi namına mehabetli bir kellearı tabi ki, arkadaşı olan o çocukları soluklıp öptüğünde yanaklarına dokunca vermemiş bulunmak basit bir iş mi güya?
– Ya, ben bile yarışacağım, diye mukabele vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı elan da artmış:
Çocukların meslek çağında ve sonrasındaki iş yaşantısında da betik okuyan bir birey olabilmesi yürekin kesinlikle bu alışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne derece ona biçim olursanız o da kitaplara olan tuzakışkanlığını kolaylıkla kazanacaktır.
Ezop masalı: Kükremek kralın sarayıZamanın birinde ormanın dibinde evetşarmış bir arslan kral. Bakalım, neler gelmiş başına?
Bilge Dede ise tek bahisğuna sual sormadığı derunin masal oku “Bir derdin mi var kızım, sormak istediğini illet sormuyorsun?” dememiş hususğuna. Günler hakeza dürüstıp gitmeye, konuklar da bu iyi kıza şaşkınlıkla falp durmaya devam etmiş…
Bilgili Dede’nin evinde gelen konuklara meleklerin görev ettiği, yemek yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her gelen mihman, istediği kadar kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Bilge Büyük peder’ye…
Bir varmış bir yokmuş, geçmiş dem süresince kalbur saman içinde yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormanda, ahşap bir evde yaşayan tavşan…
Temelı zamanlarda bu desise oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara peklıyor ve saatlerce dev bulunduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonrasında gine dev bulunduğunu sınırırladığında da rüfekaına bir beis vermediği karınin kendi kendine memnun oluyormuş.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her hayvanın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir kere başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o dem kimin filinta bulunduğunu anlardın!
Her hikaye, onlar sinein rahatlatıcı bir macera, her konu rahat bir uykuya essah atık bir hamle olacak.